nefret





Çok garip bir ülkede mi yaşıyoruz yoksa garip bir çağda mı yaşıyoruz bilmiyorum ama birbirimizden yoğun bir şekilde nefret ediyoruz. bu nefretin sebebi nedir, eskiden de böyle miydi gibi sorulara cevap verebilecek kadar sosyoloji yada psikoloji bilgim yok. yine de insan düşünmeden edemiyor.


Şimdi mesela, bundan yüzyıllar önce de böyle miydi? yoksa o zamanlar sadece başka devletlerin vatandaşlarından mı nefret ediyorduk? Günümüzde sağcı solcudan nefret ediyor, solcu sağcıdan, asker sivilden, doktor hastadan, çalışan işverenden dendendenden diye uzar gider. bu durumun eskiden beri böyle olduğunu hiç sanmıyorum. çağımızın hastalığı bu derece nefret, tahammülsüzlük. ama tüm bu nefret nereden besleniyor? niçin nefret etmeye başladık bu denli? başkasının parasını mı, karısını mı, aklını mı, mevkiisini mi neyini çekemiyoruz? ki bu saydıklarımın hepsi binyıllardır var olan şeyler. yani sebep bunlar olamaz. peki o zaman ne? niçin bu nefret? şehir mi bu hale getirdi bizi, teknoloji mi? eskiden köylerde insanlar kendilerini güvende hissetmez, eşkiyaya yem olmamak için şehre kaçarmış. şimdi hangi şehirli kendini köydeki adamdan daha güvende hissediyor? insan bir düşünse "yüzünü bile görmediğim kaç insandan nefret ediyorum" diye, sonucundan utanacaktır sanırım.


Hasılı, en büyük sanık şehir gibi duruyor. ama suçlu olduğu ispatlanana kadar her mefhum masumdur. ve sonuçta belki de en ez saygı gören atasözümüz, bana kalırsa günümüzün en büyük sıkıntısına teşhisi koyuyor "nerde çokluk orda bokluk" hayatı bununla özetleyebiliriz belki de. belki de yanılıyorumdur, kim bilir!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ruh Üçüzlerim - (benle dört)

Rusya'dan Sevgilerle