Ben Bertolt Brecht


Geçen akşam evde televizyonun karşısına oturup zaplamaya başladım. Hanım da mutfakta bir şeylerle uğraşıyordu. Trt Belgesel kanalında Güven Kıraç’ı görünce durdum. Elinde bir kitap, kafasında kasket bir evin içinde dolaşıyor, ev sahibi hakkında bir şeyler anlatıyor, ara ara da şiirler okuyordu. Gezdiği ev Bertolt Brecht’in Berlin’deki eviymiş. Aslında Bertolt Brecht ismi bile benim için bir şey ifade etmiyordu, adını birkaç kez duymuş olsam da onu tanımaktan çok uzaktım. Okuduğu şiirler ve Güven Kıraç’tan dinlediğim kadarıyla hayatı ilgimi çekmişti.

Ertesi gün işyerinde işten artan zamanda internetten Bertolt Brecht hakkında küçük çapta bir araştırma yaptım. Kitaplarını bulabilir miyim diye baktım. Oyunları ve şiirleriyle ünlü, kendini “komünist” olarak tanımlayan bu yazarın bazı oyunları hala basılıyordu fakat şiirlerini baktığım birkaç kitap sitesinde bulamadım. Tiyatro izlemeye meraklıyımdır ama kitabını alıp da tiyatro oyunu okumuşluğum birkaç Shakespeare eseriyle sınırlıdır. Hatta birkaç gün sonra tiyatroya gidecektik. Eşim ailecek gidelim diye bilet almıştı ama oyunun adını henüz bilmiyordum.
Tiyatroya gideceğimiz gün oyunun adını sorduğumda “Ben Bertolt Brecht” cevabını aldım ve hemen oyunu araştırmaya başladım. Genco Erkal’ın Brecht’in şiir, tiyatro ve öykülerinden derleyerek hayatını anlattığı tek perdelik ve iki kişilik bir oyun. Yazarı tanımak için çok iyi bir fırsattı. Oyun günü akşam iş çıkışı doğru Kadıköy’e gittim. Tiyatro girişinde eşim, eşimin ablası ve onun eşi buluştuk, salona girerken de bacanağımın akrabalarıyla karşılaşıp selamlaştık. Onlar da aynı oyuna gelmişlerdi. Ayaküstü sohbet ederken Brecht’in şiirlerinin baskısını bulamadığımdan bahsettim ve o gün tanıştığım beyefendi kabanının cebinden bir şiir kitabı çıkarıp elimize tutuşturdu.  1979 baskısı “Makinaların Türküsü”. Böyle güzel anılarla girip izledik oyunu. Tülay Günal ve Genco Erkal’ın başarılı oyunculuklarıyla Bertolt Brecht hakkında az da olsa bir şeyler öğrenmiş olduk. Bu da böyle bir anımdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ruh Üçüzlerim - (benle dört)

Rusya'dan Sevgilerle