Şeyler





Georges Perec. Yeni tanıştım bu muhteremle. Bunca yıl nasıl farketmedim diye kızdım kendime. Ama belki otuzumdan önce okumadığım için şanslıyım, bilemiyorum. Sever miydim acaba 18imde okusaydım? Neyse, burası önemli değil zaten.
Belki başyapıtlarından değil ama kronolojik gideyim diye "Şeyler" ile girdim Perec'in dünyasına. Aslında çok şey anlatan ama aynı zamanda hiçbirşey anlatmayan bir kitap.(çok klişe oldu farkındayım ama öyle, ne yapayım) Sanırım önümüzdeki birkaç hafta Perec'in dünyasında gezeceğim, buyrun beraber gezelim.
1960lı yılların Paris'inde sıkıcı sayılabilecek işlerde çalışan evli bir çiftin manevi dünyasını dışarıdan bakarak anlatıyor Perec. Nesnel yaklaşıyor kahramanlarımıza. Aşağılıyor onları, yerden yere vuruyor(başka bir tabir var aslında da kullanmayayım burada), sonra anlayışla karşılıyor onları. "Onlar". Kim ki "onlar". Sen de mi onlardansın yoksa?
Sonsöz: Edebiyata, farklı bakışlara merakı olanların okuması gereken bir yazar.(belki de herkes okumuştur da bir ben kalmışımdır geriye)

Yorumlar

  1. Üstadın başyapıtını mutlaka okumalısın; "la disparition".
    Cemal Yardımcı tarafından türkçeye çevrilmiş "kayboluş", ayrıntı yayınlarından çıkmakta.

    YanıtlaSil
  2. Yeni bitirdim :)
    Teşekkürler tavsiyen için

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ruh Üçüzlerim - (benle dört)

Rusya'dan Sevgilerle